Düştüğün Yerden Kalkacaksın

 


Düştüğün Yerden Kalkacaksın

''Düşmek hiç ayıp değil kalkmasını bil
Ve acele et önce, şu gözyaşını sil



Düştüğün yer burası ve yükselişin yine buradan olacak.
Bunun için önce gözündeki perdeleri aralayıp "hayret" e   uyanman gerek.
Hayret'e uyanmak için önce varlığa, varoluşa, eşyaya, olaylara, hayata, insanlara,
ağaca, kuşa, suya, toz tanesine alışıldık, bayat gözlerle, bilimin kafanı ve gönlünü
buzdolabına koyan dondurucu tanımlarıyla bakmaman gerek.

Düşünmek, düştüğün yerin farkına varıp düşmeden önceki yerinin düşünü görmek demektir.

Yüksel ki yerin bu yer değildir
Dünyaya gelmek hüner değildir''

demiş yusuf özkan özburun kitabında.

Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan biri, sizlere kitabından bir derleme sunmak isterim.

Doğu-Batı Tasavvurunda sunulan dünya görüşü ve insan modeline göre bir ayrışma vardır. Bu ayrışmayı kitapta çok güzel özetlemiş yazar,

"Mitolojinin karşısında Esmaül-Hüsna'nın, Teslis'in karşısında Tevhid'in, 

Tanrı'ya benzeme çabasının karşısında ise Allah'ın ahlakıyla ahlaklanmak anlayışının, 

Dünya eksenli yaşayıştan çok ahiret odaklı yaşamanın, 

Yaratıcı düşünmek'ten ziyade 'keşfe dönük düşünme'nin, 

Vahşi rekabet yerine hayırda yarışmanın, 

Herşeyi pratiğe indirgeyip kainata egemen olma çabası yerine, 

kainatın ahengine katılmaya dayalı temaşa (nazar, theorya)
anlayışının yer aldığını söylemek mümkündür.''

Bu dünya görüşü farklılığı; kişisel gelişim kitaplarında da çokça kendini gösteriyor. Çoğunlukla Batı eksenli olduğu için daha önceki yazımda da belirttiğim gibi çok iyi incelenmeli ve bize uygun olanlar alınmalı, uygun olmayanlar elenmelidir. 
Maalesef günümüzde öyle olmuyor. Okullarda, iş yerlerinde, hemen hemen her yerde; eğitimler hep Batı kaynaklarından yararlanılarak hiç bir filtre uygulanmadan veriliyor. Bu sebeple kendi köklerimizi unutuyor, ve Batı kaynaklı düşünceleri savunur ve yaşar hale geliyoruz.

''Maddi ve teknolojik gelişmeyi insanlığın yeryüzündeki tek gayesi olarak gören ilerleme düşüncesi, insanın ilahi olandan kopuşunun en acı sonuçlarından biridir,
Oysa belli bir mana ve hedeften yoksun gelişme, insanı ancak bozulma ve çöküşe götürür''

Demekki değerli olan gelişimlerimize anlam katmaktan geçiyor. Ameller niyetlere göredir hadisini burada söylememek olmaz diye düşünüyorum. Eğer daha çok para, şöhret vb. haz için kendimizi eğitiyorsak karşılığını yalnız bu dünyada görürüz, ama insanlık için Allah rızası için yaptığımız her ne ise en iyisini yapmaya çalışıyor isek hem bu dünyada hem de ahirette bir karşılığı olur yaptığımız işin. 

“Kim âhiret kazancını istiyorsa, onun kazancını çoğaltırız. Dünya kazancını isteyene de dünyalık veririz; ama onun âhirette bir nasibi olmaz” 
(Şûrâ sûresi (42), 20)

''Antik Yunan kaynaklı Roma'dan beslenen günümüz Batı uygarlığının hakim insan modeli de denilebilecek üstün insan'dan ilhamla, bugün modern insanın mutlululuk ve başarısına ve bunun kurumsal verimliliğine yansımasına dönük dünya görüşü üretildiğini ifade edebiliriz. Buna karşın İslam medeniyetinin temel öncüllerine yaslanan insan-ı kamil anlayışına dayalı kainat algısı, potensiyel halden kinetiğe dönüştürülmemiş vaziyette beklemektedir.''


Burada tercih bizim kimin ahlakıyla ahlaklanırsak ona göre muamele göreceğiz hem bu dünyada hem ahirette, ya çemberin içinde kalacağız ya da dışında yer alacağız. 

Bu düşüncelerle; insan-ı kamil anlayışına dayalı kainat algısının potansiyelini kinetiğe dönüştürebilmek duasıyla, 







Yorumlar

  1. Güzel noktalar varmış kitapta. Yusuf bey cidden kaliteli bir kişi. Vahşi rekabet yerine, hayırda yarışmak...ne güzel..

    Hakikaten öyle olduğunu hayal ettim bir anda: ne fakir kalır, ne dertli, ne aç ne susuz..
    Herkes hayrı önce yapacağım ve diğer hayra koşacağım diye birbirini eziyormuş😆 ne güzel sahne..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de çok severim kendisini, inşallah aktif iyilerden olup, hayırda yarışan kulların arasında oluruz. Güzel bir sahne gerçekten dostum:)

      Sil
  2. Batılı kaynakları filtrelemeden alıp bize uygulamak köklerimizi unutturuyor maalesef. Kendimize gelmeli, yeni nesli bilinçlendirmeliyiz. Bu konuda Yusuf Kaplan hocanın kurduğu “Medeniyet Tasavvuru Okulu (MTO)” güzel atılımlar yapıyor. Doğru bilgiler vererek hakikate ulaştırmayı amaçlıyor. Köklerine sahip çıkmak isteyen herkesin katılmasını tavsiye ediyorum..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sıfır Beklenti

Kapasiten Kadar Sorumlusun