"Kişisel Gelişim" Aforizması

 

                                        

                                                "Kişisel Gelişim" Aforizması

Bugüne kadar bir çok kişisel gelişim kitabı okudum ve bir çok podcast/video dinledim ve izledim. Oldukça faydalı yanları olmasının yanı sıra bazı yan etkileri olduğunu düşünüyorum.

Çoğunlukla "ben merkezci" bir yaklaşım, ötekinin acısını kederini veya problemlerini görmezden gelinip, kişisel başarıya vurgu yapılarak, bencil bir hayat tarzı vurgusu yapıldığını düşünüyorum. Kişisel başarı için çatışma kültürü pompalanıyor adeta. İş yerlerinde bile var bu. Arkadaşının kuyusunu kazmak normal bir şey haline geldi. Halbuki ne ahlaken ne dinen böyle bir yaklaşımın savunulması ve uygulanması doğru değil. Performans toplantıları adeta diğerinin yanlışlarını üstüne şikayet etmenin bir yeri haline geliyor. Profesyonellik adı altında yapılıyor bu.

Neyse bu konuyu daha sonra detaylandırmak isterim. Asıl konuya dönersek kişisel gelişim kitaplarının dahi gerçek değerlerimizle örtüşüp örtüşmediğine dikkat etmeliyiz.

Kadim kültürümüz ve dini değerlerimizde "diğer gam" olmak vurgusu vardır. Yani ben değil "biz" derdi vardır bir Müslümanın. Olması lazımdır.

Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir hadisi dinimizin önemli yargılarından biridir. Giderek bireyselleşen dünyada, bizim tekrar bu değerlerimizi yaşamamız ve gelecek neslimize yaşatmamız gerekiyor diye düşünüyorum. O sebeple okuduğumuz kişisel gelişim kitaplarının veya seyrettiğimiz dizi/film ne varsa eleştirel gözle bakılması kanaatindeyim. Evde çocuklarımızla izlediğimiz her ne ise muhakkak kendi dini/etik değer yargılarımıza uyup uymadığı noktasında değerlendirmeler yaparak adeta filtreleyerek izlememiz ve dinlememiz gerekiyor. Kötü olan ne varsa süzgeçte yararlılarını bırakıp, zararlı olanları ayıklamamız neslimize olan bir görevimiz bence. Mümkün olduğu kadar olumsuz duygu ve gayri ahlaki programları izlememeye gayret etsek en güzeli.

Neyle beslenirsen O'sun deniyor ya aslında bu sözde kast edilen aldığımız besinler olsa da ben bunu bir adım daha öteye taşınması gerektiğini yani beynimize giren her türlü uyaranın da en az sağlıklı gıda kadar önemli olup, kişiliğimizin oluşmasında etken role sahip olduğu düşüncesindeyim. Dinlediğimiz şarkı sözlerinden tutun da izlediğimiz her türlü programa kadar eleştirel filtrelerimizin çalışması gerektiğini gelecek temiz bir toplum için olmazsa olmaz olduğu görüşündeyim. Nedir kötü olabilecek diyebilirsiniz. Mesela; isyanı teşvik eden şarkı sözleri var, ya da dizilerin büyük kısmında ahlaki değerlerin ne kadar yozlaştığını görüyoruz hepimiz. Gündüz kuşağındaki programlarda dedikodu-tartışma, ayrılmalar, aldatmalar, kaçmalar, kaçırılmalar içeren ne kadar kötü örneklerin seviyemizi düşürdüğünü görüyorum. Biz Bu muyuz diyorum. Yani biz izliyoruz diye mi bu programlar bu şekilde, yoksa birileri toplum değerlerini ve ahlak yapımızı kendilerine mi benzetmeye çalışıyor. 

Yorum sizin.

🌿